(ANKARA) -CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu’nda; Osman Kavala’nın yeniden yargılama talebinin reddedilmesiyle ilgili “Bakın, 2 tane AİHM kararı, 2 tane beraat kararı, 1 tane ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla ilgili gerekçeli karar var. Tahminen dosya 30 klasör, binlerce sayfa. Sadece kararları okusa bu heyet herhalde iki günde okur. Demek ki bu heyet dosyanın kapağını bile kaldırmadan bu dosya hakkında ret kararı verdi; utanç meselesidir bu” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak yargı kararları ile belediyeler arasında yapılan ayrımcılığa ilişkin konuştu.
Başarır’ın açıklamaları şöyle:
“KAVALA’NIN AVUKATLARI YENİDEN YARGILAMA TALEBİNDE BULUNURKEN HEYETİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ TALEP ETTİ ÇÜNKÜ TARAF OLAN BİR HEYETTİ”
“Bugün Osman Kavala hakkında yeniden yargılama kararı oy birliğiyle reddedildi. Şimdi, Osman Kavala’nın avukatları yeniden yargılama talebinde bulunurken heyetin değiştirilmesini talep etti çünkü taraf olan bir heyetti, daha adil bir heyetin geleceğini düşündüler herhalde ancak heyet değiştikten sonra, bir gün bile dolmadan bu dosya kapatıldı ve bu talepler reddedildi. Ben buradan kamuoyuna seslenmek isterim grubum adına: Bakın, 2 tane AİHM kararı, 2 tane beraat kararı, 1 tane ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla ilgili gerekçeli karar var. Tahminen dosya 30 klasör, binlerce sayfa. Sadece kararları okusa bu heyet herhalde iki günde okur. Demek ki bu heyet dosyanın kapağını bile kaldırmadan bu dosya hakkında ret kararı verdi; utanç meselesidir bu. Buradaki heyet önce kendisine hakaret ediyor ‘Çünkü ben talimatla geldim, bu talimatla bu dosyayı okumadan elimdeki kararı ilan ettim’ diyor. Bu olacak şey değil. Yargının geldiği nokta maalesef ki bu. Yani daha adil bir karar verebileceğini düşünerek ‘Heyet değişsin’ diyor avukatlar ama beterin beteri geliyor. İşte, bunların hepsi tarihe geçiyor.
Yine, utanç verici durumlardan bir tanesi; Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak… Evet, bu generaller bin gündür cezaevinde. Adli Tıp raporu net ‘Yaşlılık ve hastalık durumu cezaevinde kalmalarına engeldir’ diyor. Ama buna rağmen Cumhurbaşkanı af yetkisini kullanmıyor. Nerede kullanacak? Nerede kullanacak? Daha önce bu ülkede görev yapan cumhurbaşkanları rapor geldiği zaman Adli Tıp’tan ‘Cezaevi koşulları uygun değildir’ dediği zaman hangi suç olursa olsun o gözünü kapatıp karara bakmaksızın af yetkisini kullanıyordu. Bakıyorum, Hizbullah sanıkları için kullanılmış, çok vahim dosyalarda kullanılmış. Ne suçu var bu insanların anlamıyorum. Yani Adli Tıp’a rağmen 90 yaşına yaklaşmış bu askerleri, generalleri kin ve nefretle cezaevinde tutmak bana göre bir insanlık suçu; derhal bu düzeltilmeli.
“AKP’Lİ BELEDİYELER YAPTIRDIĞI CAMİYİ DİYANETE, OKULU MİLLİ EĞİTİME, SAĞLIK OCAĞINI SAĞLIK BAKANLIĞINA YAPTIRIYOR”
Vergi ve SSK borçları… Bakın, tüm belediyelerin bu borçları var. Tüm belediyeler sağlık ocağı, okul ve cami yaptırıyor. Cumhuriyet Halk Partisi de yaptırıyor, Yeniden Refah da yaptırıyor, İYİ Parti de yaptırıyor, AKP de yaptırıyor. AKP’li belediyeler yaptırdığı camiyi Diyanet’e, okulu Milli Eğitime, sağlık ocağını Sağlık Bakanlığı’na; biz de aynı şeyi yapıyoruz. Yalnız onlar bu yapmış oldukları hizmetleri vergi ve SSK’den mahsup ediyor borcu düşüyor, bunu Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri yapmıyorlar. Gelsinler bunlarla birlikte bir hesap yapalım bakalım kim, hangi belediye daha borçlu. Ama daha güzeli, ne güzel bir önerge var, çıkın ‘Evet’ deyin; hangi belediye nasıl, ne şartlarda borçlanmış, hangisi kayırılmış, hangisinin vergi borçları, SSK borçları affedilmiş, mahsup edilmiş görelim, haydi.”
